Aile bağlarının çocuklar üzerindeki etkisini ölçümlemek için yapılan bir çok araştırmada çocukların duygusal ve davranışsal sorunlarındaki çözümleyici etkisi göz ardı edilemeyecek derecede önemli çıkmaktadır.
Çocukların sağlıklı ve verimli gelişimleri kişisel ve sosyal uyumları ile doğrudan etkilidir. Burada en temel unsur çevredir. Çevrenin içerisinde ilk başta gelen faktör ise; ailedir. Aile; çocuğun topluma ayak bastığı ilk andan itibaren ve hayatı boyunca yanında olacak bir kurumdur. Ailenin eksikliği çocuk gelişimini yavaşlatır hatta bazı durumlarda durmasına bile sebebiyet verebilir.
Çocuk çevreye iyi uyum sağladığı oranda başarılıdır. Sağlıklı bir uyum, başarının anahtarıdır. Ortaya çıkan başarıda ailelere büyük sorumluluklar düşmektedir. Bu noktada ne erteleme ne de önemsiz bir konu vardır. Her bir basamağın büyük önemle çıkılması gerekmektedir.
Çocukların karşılaştıkları sorunların ilk başvuru kaynakları aileleridir. Çocuk, anne veya babasını yanında bulamadığı durumlarda çaresiz kalır ve bu çaresizlik duygusu onu boşluğa sürükler. Doğru kararlar alamaz. Çevreye uyum sağlama konusunda stres yaşayabilir. Böyle bir durumu yaşayan çocuklar agresif bir yapı geliştirir ve diğer yaşıtlarıyla iletişim kuramaz hale gelirler. Bu durum okul hayatında bir sorun oluşturur ve başarılı ilerleyen düzenin bozulmasına sebep olur.
Modern hayatın bir getirisi olan “tekno-aile” olmaktan sıyırılmış ailelerin bireyleri, konuşmayı, sevmeyi, eğlenmeyi unutmamış oldukları için birlikte yaşamaya ve aile bağlarına önem vermektedirler. İçinde bulundukları birliktelik çocukları her türlü karamsarlık, yalnızlık, çaresizlik ve boşluk gibi kötü duygulardan arındırmaktadır. Depresyon, stres gibi birçok psikolojik rahatsızlıklardan uzak kalan çocuklar, ayakta kalabilmek için kimyasallara değil, sevgiye dayanmaktadırlar. Sevgi ise ilgi ile başlamaktadır. İlginin içerikleri ise dinlemekten, destek olmaktan, gülümsemekten ve nazik olmaktan geçer. Hedefi huzur olan aile, aile bireylerinden kopuk değil, kopmaz bir bağ ile yaşar.
Ayrıca çocukların yaşları ilerledikçe artan bağımsızlıklarının kontrolü ve yanlış yapmalarının engellenmesi açısından ailelerin varlığı ve yakınlığı önem taşımaktadır. Aileleriyle oldukça yakın ve güçlü iletişim kurabilen çocukların aradıkları cevaplar için dışarıya değil, hemen yanındaki ebeveynlerine baktıkları ve danıştıkları görülür. Aile bağları kuvvetli bireylerin, karşılaşılabilecek iletişim sorunları, kötü alışkanlıklar, paylaşılamayan sorumluluklar, şiddet, duygusal istismar, ihmal, baskı, anlaşmazlıkların çözümünde zorluk gibi birçok problemleri sağlıklı bir şekilde atlatabileceklerdir.
Çocukların yemekten içmekten çok sevgiye ve ilgiye ihtiyaçları vardır. Siz onların yanında olduğunuz kadar yanınızdadırlar. Siz onlarla mutlu olduğunuz kadar mutludurlar. Mutluluğu yakalamış çocukların toplumdaki yeri sağlamdır ki sağlıklı bir toplum her zaman ilerlemeye açıktır. Yetiştirilen her mutlu çocuğun sadece ailesine değil, ülkesine kattığı değer de önemli bir boyuttur. Bu konu oldukça büyük bir önem taşımaktadır.
Unutmayın ki, mutlu çocuğu ebeveyn yarattığı gibi mutlu bir ebeveyni de mutlu çocuk yaratır. Kolejiniseç Kolej Tercih Platformu olarak mutlu bir hayat dileriz.