Anaokulları çocuğumuzun ilkokula daha iyi adapte olmasını sağlar ve ona bunun için gerekli olan becerileri kazandırır. Çocuğumuz, erken kalkmak, bir gruba dahil olmak, hep birlikte yemek yemek, ellerini yıkamak, öğretmenin vermiş olduğu faaliyetleri yerine getirmek gibi alışkanlıkları kazanacaktır. Bu dönemde çocuklara kaliteli bir eğitim verilmesi ve olumlu çevre şartları sunulması çocuğun fiziksel, zihinsel, duygusal, sosyal gelişimini desteklemede çok önemli rol oynar.
Anaokulu ya da kreş çocuğumuzun bir disipline adapte olabileceği ilk yerdir. Ayrıca çocuklarımızın aile dışında katıldıkları ilk sosyal ortam genellikle anaokullarıdır. Bu yüzden çocuğumuzun bu ortama en iyi şekilde adapte olması gerekir. Çocuk gelişiminde doğru anaokulu seçimi en önemli adımlardan birisidir.
Anaokulu seçimi ekonomik şartlara bağlı gibi görünse de aslında her ailenin çocuklarının geleceği için beklentileriyle doğru orantılı olduğunu bilinmelidir. Anaokulları çocuklarımızın davranışlarının şekillendiği bir ortamdır. Okulların misyon ve vizyonlarının ailemizle ne kadar uyumlu olduğu da tabi ki önemli bir faktördür. Okulla yapacağımız ilk görüşmelerde bu konulara dikkat etmek bizim yararımıza olacaktır.
Dikkat etmemiz gereken bir diğer husus da kararlı olmaktır. Çocuk için okul tercihi konusunda anne-baba ne kadar kararlı ve aynı fikirde iseler, çocuk da kendini o kadar güvende hisseder. Anne-babalar olarak kendi aramızda fikir ayrılığı yaşıyorsak, çocuk bundan çok olumsuz etkilenebilir.
Devlet okulu ya da özel okul mu tercih etmek istiyoruz, çocuğumuzun daha sonraki öğrenim hayatına bu kurumlarda mı devam etmesini istiyoruz? Okulda yabancı bir dil eğitimi veriliyor mu? Okul eve yakın mı? Oyun alanları geniş mi? Oyun bahçesi var mı? Okulda çocuklar için temiz ve hijyenik bir ortam sağlanabiliyor mu? Bu gibi soruların cevabını kolaylıkla verebiliyor olması o kurumu tercih etmede önemli etkenler arasında yer alır. Görüşme yaptığımız okula mutlaka bu soruları yöneltmeli ve ebeveynler olarak verilen cevapların tatmin edici olup olmadıklarına karar vermeliyiz.
Tercih edilecek okulu incelemek için, özellikle eğitim saatleri içinde, mümkünse anne-baba beraber okula gidip orada zaman geçirmek okulu tanımada bize çok kolaylık sağlayacaktır. Ayrıca diğer ebeveynlerin tecrübe ve referansları da bizler için önemli bir faktör olabilir.
Okulun eğitim saatlerinde ideal olan, sabah çocuk uykusunu aldıktan ve kahvaltısını yaptıktan sonra 9:30-10:00 arası anaokuluna gelmesi, öğle yemeğinden sonra en az yarım saat dinlenmesi ve saat en geç 15:00 gibi anaokulundan ayrılıp evine gitmesidir. Bu saatler arasında eğitim almak bir anaokulu çocuğu için idealdir. Okulun eğitim saatlerini de tercih sürecinde göz önünde bulundurmak gerekir.
Bazı çocuklar anaokuluna çok kolay adapte olabilirken bazı çocuklar çeşitli sorunlarla karşılaşılabiliyorlar.
Seçtiğimiz okulun tüm beklentilerimizi karşılaması zor olabilir. Bazen de tüm olumlu koşullara rağmen çocuğumuz uyum problemi yaşayabilir. Veli olarak bizlerin, bazı olumsuz göstergelerin çocuğumuzun gelişiminde ne denli önemli bir rol oynadığını bilmemiz, bunları zaman içerisinde gözlemlememiz, takip etmemiz ve çocuğumuza katkılarını tespit etmemiz önemlidir.
Anaokulunun eğitim kalitesini iyi analiz etmek gerekir. İyi bir anaokulu seçmek demek okulun fiziki görünüşüne ve tanıtımlarına çok fazla aldanmadan eğitim kalitesine göre tercih yapabilmek demektir. Çünkü bu dönemdeki eksikliklerin ilerde telafisi çok zordur.
Okulun eğitim kalitesini belirleyen en büyük faktör tabi ki öğretmendir. Bu nedenle öğretmenin tecrübeli, şefkatli, güler yüzlü ve sevgi dolu olması, işini severek yapması çok önemlidir. Öğretmen ne kadar eğitimli ve tecrübeli olursa sınıfındaki çocukların gelişimini o kadar iyi destekleyebilir. Bir öğretmene düşen öğrenci sayısı da dikkat edilmesi gereken bir noktadır. Okulda profesyonel bir pedagog bulunması da çok faydalı olacaktır.
Çocukların eğitimi için program hazırlanırken bireysel farklılıklara dikkat ediliyor mu bunu da öğrenmeliyiz. Eğitim programı çocukların bireysel farklılıklarına cevap verecek şekilde düzenlenmiş olmalı. Çünkü bazı çocuklar görerek, bazıları dokunarak, bazıları ise duyarak öğrenirler.
Okulda sürekli bir doktor, hemşire ya da sağlık uzmanı var mı ya da acil durumlar için ne tür önlemler alınıyor? Güvenlik tatmin edici mi? Bunları da değerlendirmek ileriki zamanlarda yaşanması muhtemel bir olumsuz olayda o okulu tercih ettiğimiz için pişmanlık yaşamamızı engeller.
Çocuğumuzun okula hazır oluşunun anne-babanın hazır oluşu ile yakından ilgili olduğunu unutmamalı, okula ve öğretmenine güvenerek çocuğumuza destek olmalıyız. Bu konuda kaygı yaşıyorsak; okul rehberlik servisinden de destek alarak, tedirginlik ve güvensizliğimizin kaynağını araştırabiliriz.
