Çocuk eğitiminde ve gelişiminde ilk yaşlar oldukça önemlidir. Ağaç yaşken eğilir atasözünde olduğu gibi, çocukken öğrendiklerimizi ve edindiğimiz alışkanlıklarımızı hayatımız boyunca devam ettiririz.
Bu nedenle küçük yaşta çocuğunuzun eğitiminde yapabileceğiniz küçük hatalar geleceğe taşınacağı için büyük önem arz eder. Ailelerin istemeyerek de olsa sıkça yaptığı bazı hataları sizler için derledik;
Çocuğunuzu diğer çocuklarla kıyaslamayın!
Ebeveynler genellikle çocuklarını başka çocuklarla kıyaslar. Bu durum çocuğu mutsuz eder, kendini değersiz ve önemsiz hissettirir, güven duygusuna zarar verir, ayrıca çocuğun kaygı ve stresini artırır. Böyle olunca da yarışı baştan bırakır ve “Ben başaramam” düşüncesini zihnine yerleştirir. Bu yüzden çocuğunuzu diğer çocuklarla kıyaslamayın.
Çocuğunuzun her dediğini yapmayın!
Bazı ailelerde kural, disiplin yoktur ve çocuğun her isteği yerine getirilir. Çocuk o evin prensi veya prensesi olmuştur, bencilce tavırlar sergiler. Sorumluluk almak ona çok zor gelir çünkü her şeyi ayağına gelmiştir. Arkadaş edinmekte zorlanır. Çünkü paylaşmayı bilmez.
Her istediğine sahip olan çocuk kendisine bir yaşam amacı belirleyemez, mutsuz ve doyumsuz olur. Ayrıca disiplin duygusuna sahip olamadığından kuralların olduğu yerde kendisini rahatsız hisseder, kurallara uymakta problem yaşar. Bu yüzden çocukların her istediği yapılmamalı, ödül ve cezalar makul seviyelerde korunmalıdır.
Çocuğunuzu başkalarının yanında eleştirmeyin!
Bir yetişkin olarak düşünün; eşiniz sizinle ilgili sevmediğiniz şeyleri kalabalık ortamlarda sesli olarak dile getirse ne hissederdiniz? İşte böyle davrandığınızda çocuğunuz tam olarak aynı şeyleri hissediyor. Çocuğunuzu sürekli olarak eleştirmekten, onun hatalarını, kusurlarını aramaktan ve bunu sık sık dile getirmekten vazgeçmelisiniz.
Çocuklarınıza hata yapma fırsatı vermeli, gerekli gördüğünüz yerde ona rehberlik etmelisiniz. Bu, onlar için en sağlıklı doğruyu bulma biçimidir. Hatalarını görmezden gelerek, doğru yaptıklarını ise pekiştirerek olumlu anlamda davranış değişikliği sağlayabilirsiniz.
Çocuğunuz söylediklerinizden çok yaptıklarını örnek alır, onlara davranışlarınızla örnek olun!
Çocuklar davranışlarının büyük çoğunluğunu ebeveynlerini rol model alarak öğrenirler. Ebeveynler çocuklarına küçük yalanlar söylemekte sakınca görmeyebilirler, anı kurtaracak bazı sözler verip sonra bu vaatleri yerine getirmeyebilirler. Bu durumda çocuğun öğrendiği şudur: “Her söz yerine getirilmeyebilir, o zaman benim de anne ve babama ya da diğer insanlara vereceğim sözleri yerine getirmeme gerek yoktur.”
Çocuğunuza nasıl davranması gerektiğini söylemek onun davranış değişikliğinde hiçbir işinize yaramaz, hele ki o davranışları siz yapmıyorsanız.
Çocuğunuza özel zaman ayırın, yakından ilgilenin!
Günümüzde özellikle annelerin çalışma hayatına girmeleri, ebeveynlerin yoğun çalışmasına, dolayısıyla “zamansızlık” problemine yol açtı. Gündelik yoğunluk içerisinde çocuğunuza “Ödevlerini yaptın mı?”, “Dişlerini fırçalamayı unutma” , “Erken yat, sabah kalkamayacaksın” gibi talimatlar vererek onunla ilgilendiğinizi düşünebilirsiniz.
Oysa çocuğunuzun ihtiyacı olan şey, gün içerisinde kısa da olsa ona ayıracağınız bir zamandır. Belki sohbet ederek, duygularına, gün içerisinde neler yaptığına yönelik konuşarak, belki oyun oynayarak, belki birlikte bir şeyler yiyerek veya yaparak, resim çizerek çocuğunuzla kaliteli zaman geçirmiş olursunuz.
Çocuğunuzla geçirdiğiniz vakit onun öz güven gelişimi açısından çok önemlidir. Çünkü vakit ayırmanız ona verdiğiniz değeri gösterir. Bilinç dışına ‘’Ben sana vakit ayırıyorum, çünkü değer veriyorum” mesajı verirsiniz. Ayıracağınız vakit, çocuğunuzun mutlu olmasını sağlayacak ve psikolojik gelişimine katkıda bulunacaktır.
Çocuğunuzun sorduğu sorulara mutlaka cevap verin!
Daha önce hiç bilmediğiniz görmediğiniz bir şehre gittiğinizi düşünün. Şehirdeki her sokağı, caddeyi ve her ayrıntıyı bilmek, öğrenmek istersiniz. Çocuğunuzun durumu da işte tam olarak böyledir.
Çocuğunuzun önünde keşfetmesi gereken koca bir dünya var ve dolayısıyla soruları çok fazla. Bu aşamada ebeveynlerin görevi çocuğuna iyi bir rehber olabilmektir. Çocuğunuzun keşfetme yolculuğunda ellerinden tutmalı, belki sizin de bilmediğiniz pek çok yeni bilgiyi onunla birlikte öğrenmenin tadını çıkarmalısınız.