Çocuklar ve Empati...

Çocuklar ve Empati...

Eğitimin özünde bulunması gereken, sevgi ve hoşgörü ile birbirine bağlı olan öğretim ilişkisinin temelini empati fikri oluşturmaktadır. California Üniversitesi Berkeley Bilim Merkezi; empati kavramını şöyle açıklamaktadır: “Kavram olarak empati; kişisel deneyimleri geniş bir yelpazede tanımlamak için kullanılır.” Duygusal zeka araştırmacıları ise empatiyi; başkalarının duygu ve düşüncelerinin ne olabileceğini, hayal güçleri ile birleştiğinde diğer insanların duygularını hissetme yeteneği olarak tanımlamaktadırlar.

Empati kavramı çoğunlukla sempati kavramı ile karıştırılmaktadır. Ki bu karışıklık birçok çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Konu ile ilgili uzman Dr. Brene Brown bu karışıklığı basit bir cümle ile formüle etmektedir: “Empati bağlantılar kurmayı; anlamayı, sempati ise bağlantıları birleştirmeyi; hissetmeyi anlatmaktadır.”

Yalnız burada eklenmesi gereken büyük bir nokta var ki; o da empati içerisindeki algılanan duygunun ifade edilmesidir. Empati yapan kişi, karşısındaki kişiyi anladı, lakin karşısındaki kişinin bunun farkında olmaması tam bir empati kurulduğunu göstermez. Ancak anladığını ifade eden ve anlaşıldığını bilen kişi ile tam bir empati kurulduğu unutulmamalıdır. Sağlıklı ve kalıcı bir iletişim de ancak bu tür bir empati ile mümkündür.

Eğitim süreçlerinde ise empati iki kavram ile karşımıza çıkmaktadır: “Bilişsel Empati” ve “Duygusal Empati”. Eğitim sistemimiz içerisinde iki şekli ile de yer alan empati kavramı; kolej ve özel okulların özellikle psikolojik danışmanlık ve rehberlik bölümü öğretmenlerinin yoğun çabaları sonucu uyguladıkları yöntemlerle öğrenciler üzerinde başarılı sonuçlar elde etmektedirler. Empati öğretisi; kolej öğrencilerine hayat boyu rehberlik edecek, iş hayatında veya sosyal hayatta herkesten bir adım önde olmalarını sağlayacak bir takım değerler katacaktır.

Sınıf içerisinde düzinelerce empati örneğini bulabilirsiniz. Peki bu örnekler içerisinde özgünlüğü yüksek olanlar hangileridir? Okul hayatı boyunca bir öğrencinin ihtiyacı olanlar hangileridir? Unutmamak gerekir ki empati; hayat serüveni içerisinde bir tınıdır. Ve empati kavramı belli bazı bölümlerden oluşur; empati fikrinin kendisi, içinde bulunan topluluk ve amaç. Çocuklarda empati fikrini geliştirmek için öğretmen ve velilerin de geliştirmesi gereken tutumlar vardır. Bunlar;

  • Ebeveyn her zaman yöneten taraftadır. Fakat bu yönetme biçimi serbestliğe izin veren ve cezalandırmayı ilk elden düşünmeyen bir yapıda olmalıdır.
  • Empati fikri ve yararları hakkında çocuklarımızla veya öğrencilerimizle sürekli iletişim halinde olmalıyız.
  • Ebeveynler veya öğretmenler çocuklara iyi birer rol model olarak empati fikrini benimsemelidirler.
  • Çocukların kendilerine ve çevrelerine karşı zararlı davranışlarda bulunmaları halinde bu davranışların neden zararlı olduğu ve bu davranışları düzeltmek adına neler yapılabileceği üzerine onlarla konuşulmalıdır.
  • Öğrenciler her türlü duygu ve düşünceleri ve okul hayatında yaşayabilecekleri problemleri ebeveynleri ile konuşabilmeleri için cesaretlendirilmelidir.


Çocukların okul sonrası sosyal ve iş hayatında başarısızlıklarla karşılaşma olasılıklarını ebeveynlerin negatif tutumları tetiklemekte, tehdit ve fiziksel cezalar ile çocukların ihtiyaç duyduklarında gösterilmeyen ilgi ve umursamazlık ile gereksiz verilen hediye ve ödüller olumlu gibi gözüken olumsuzluklar olarak çocukların dünyasında yer bulmaktadır. 

 

 

 

Bu makale İstanbul Bilim Koleji'nin katkıları ile
Kolejiniseç tarafından özel olarak hazırlanmıştır.