Çocuklara Karne Korkusu Yaşatmayın

Çocuklara Karne Korkusu Yaşatmayın

Sömestr tatili yaklaşırken çocukları ve aileleri karne telaşı sarmaya başladı. Karnesindeki notları iyi olan öğrenciler sevinirken düşük notu olanlar ise üzülecek. Ailelerinin karnelerine verecekleri tepkiden endişe duyan çocukların sayısı da günden güne artmakta. Çocuklar üzerinde böylesi bir baskı yaratmanın faydaları var mı yoksa bu endişe hali çocuklar için zararlı mı? Veliler düşük notlar içeren bir karneye nasıl tepkiler vermeli?

Başarısız karnelere gösterilen aşırı tepkiler, çocuklarda yaşamları boyu silinemeyecek olumsuz izler oluşmasına neden olabiliyor. Son yıllardaki istatistiklere göre karnedeki düşük notlar nedeniyle intihar vakaları artmış ve üzücü sonuçlar yaşanmıştır. İntihar girişimleri gibi uç örneklerin yanı sıra daha birçok olumsuz davranışlar meydana gelmektedir.

Karne Günü Heyecanı Kâbusa Dönüşmesin


Çocukların okul hayatları boyunca en mutlu oldukları günlerdendir karne günleri. Uzun bir eğitim sezonu sona ermiş ve tatil gelmiştir. Heyecanla hazırlıklar yapılır ve okula o dönemki uğraşlarının meyvesini alma psikolojisi ile giderler.

Karne gününü heyecanla karşılamak yerine endişe ve korku ile bekleyen öğrenciler de var ne yazık ki. Notlarının düşük olmasından ziyade ailelerin o notlara verecekleri tepkiden kaynaklanıyor bu endişe hali.

Karne Endişesi Nasıl Yenilir?


Bahsettiğimiz endişeli ruh halini ortadan kaldırmanın bazı yolları var. Burada tük yük ailelere düşüyor.

Karne haftası boyunca çocuklar karnelerindeki notlar konusunda tehdit içeren imalar almamalı. Düşük notlarının sebepleri üzerine gidilmesi gerektiği öğretilmeli çocuklara.

Notlar yüzünden ağır cezalar vermek yerine gelecek dönem bu sorunlu dersleri düzeltecek yeni yöntemler geliştirilmeli. Çocuklara öyle bir güven verilmeli ki veliler olarak notlar ancak karne gününde öğrenilmemeli. Çok önceden hangi dersin notunun düşük geleceği masaya yatırılıp karne gününe çocukların kaygılı girmesi engellenmeli.

Karne endişesi yaşayan çocuklarda görülen sorunlardan bazıları şunlardır:

> Eve mümkün olduğu kadar geç gelme veya hiç gelmeme.

> Karne üzerindeki düşük notlarda oynamaya çalışma.

> Yalan söyleyerek karneyi gizlemeye çalışma.

> Düşük notun nedeni olarak öğretmeni gösterme.

> Sosyal ortamlardan uzaklaşarak odaya kapanma.

> Karne almak için okula gitmemek üzere bahaneler üretme.

Başarı Ölçütü Karne Notları Değildir?


Okullarda verilen karneler öğrencinin o eğitim dönemindeki tutum, davranış ve ders notlarının fiziksel bir göstergesidir. Belirli bir standart üzerinden yapılan değerlendirmeye tabi olan öğrencilerin derecelendirilmesidir de denebilir.

Karne notları sadece öğrencilere verilen birer puan gibi görünebilir ancak konuya daha farklı bakılması gerekiyor. Öğrenci matematik dersinden düşük bir not almış olabilir. Peki, bu o çocuğun matematik alanında başarısız olduğunun ispatı mıdır gerçekten?

Çocukların notları üzerinde bir yargıya varmadan önce şunları kendilerine sormalı veliler: Ben çocuğumla bu dönem ne kadar ilgilendim? Belki çocuğumun bir sorunu vardı ve dikkatini derse veremedi, bunu görebildim mi? Çocuğumun bu dersteki başarısızlığının tek sorumlusu o mu?

Örnek verdiğimiz yolda yapılan bir değerlendirme ile çocuklar üzerindeki karne kaygısı kısmen azaltılabilir ve müdahale edilmesi gereken sorunlar var ise onlar tespit edilebilir. Veliler çocuklarını bir şeylerden sorumlu tutmadan önce sorunun kendilerine bakan yönleriyle ilgilenmeli. Bu yaklaşım çocuk gelişimi ve eğitimi açısından çok daha olumlu sonuçlar getirecektir.