Çocuklarınızı Teşvik Etme Metodu: Olumlama

Çocuklarınızı Teşvik Etme Metodu: Olumlama

Gün boyu yaşanılan her şey bilinçaltına kaydolmaktadır. Düşündüklerimiz, yaptıklarımız, söylediklerimiz, duyduklarımız, gördüklerimiz. Bilinçaltına gönderilen veriler daha sonradan bizim karar verme ve hareket etme durumlarımızı etkilemektedir. Buradaki önemli nokta; bir tür uyarı merkezi olan bilinçaltına ne tür mesajlar depolarsak o tür geri-bildirimler aldığımızı unutmamaktır.

Zihnimizde gün boyu, tavır sergilemek için olumlu ve olumsuz düşünceler kaydedilmektedir. Tavırlarımızla sadece kendi hayatlarımızı etkilemeyiz. Bu sebeple şunu aklımızdan çıkarmamız gerekir: “Olumlu düşünceler daima, olumlu tavırları beraberinde getirir.”

Bireylerin, yaşamlarındaki bütün olumsuz yönlere ve etkilere rağmen kendilerine güç katacak olumlu teşviklerde bulunması, olumsuz gidişatın seyrine göre değiştirebilir. İşte bu; kavramların, cümlelerin gücüdür. Bunların popüler dildeki karşılığı ise olumlamalardır.

Olumlamanın Anneliği İyileştirme Yönleri Nelerdir?
Çocukların gün boyu yaptığı haylazlık ve yaramazlıklar karşısında zorluk yaşayan annelerin, bazen çaresiz kaldığı görülür. Çocukların enerjisi karşısında sesini duyuramayışı bazen, “Ben kötü bir anne miyim?”, “Çocuğum beni neden dinlemiyor?” sorularını istemeden de olsa kendi kendine yöneltebilir.

Olumsuz sorgulamalarla başlayan anne dünyalarının bakış açıları da buğulu bir pencereye dönüşecektir. Buğulu bir pencereden manzara ne kadar net ve canlı görünebilir?

Olumlamalar bir çeşit telkindir ve şeffaflık özelliği vardır. Şeffaflık ise telkinlerimizdeki tek taraflılığa bakmaz; olumlu yönleri kapsamasıyla gerçekleşir. İşte, gerçeklerin tüm yanlarıyla görülebilmesi de, o pencerenin şeffaf olmasına bağlıdır.

Olumlamanın yolunu öğrenmiş, benimsemiş bir anne, çocukları için umut ve güven kaynağı haline gelecektir. Çocuklar izler, hisseder ve taklit eder. Pozitif bir anne olmanın gururunu hangi anne yaşamak istemez ki?

Annelerin hayatında hep iki uç olmuştur. Ya aşırı mutlu oldukları anlar ya da sinir küpüne döndükleri zamanlar. Her iki tarafta da önemli bir nokta var ki, kimsenin köküne inip tam olarak anlatamadığı gerçek! Anne, bu gücünün kaynağını nereden alıyor?

Daha derin düşündüğümüzde belki de olumlamaların kökeni, annelerin zihninde yatıyordur. Çocuklar daha doğmadan annelerin söyledikleri ninniler, bebeğini görmeden öven, yücelten o olumlu sözler, çocuk doğup büyüdüğü süre içerisinde de devam ediyor. Kendilerini bu olumlu telkin ve cümlelerle ayakta tuttukları gibi çocuklarını da bu yönde güçlendirmektedirler.

Her çocuk farklı ve özeldir. Ve her çocuğu en iyi tanıyacak ve en iyi şekilde motive edebilecek olan yine kendi annesidir. Hangi durumda ne tür olumlamalarla çocuğunu destekleyeceğini bilen bir anne, çocuğuna her türlü ilaçtan daha önemli katkı sağlar. Bütün bu cevaplar da annenin zihnindedir aslında ki tabi ki kitaplardan, uzmanlardan, kurs ve seminerlerden yardım alan, faydalanan annenin zihin gücü ve olumlamalarının etkisi hafife alınamaz olacaktır.

Çok küçük yaştan itibaren çocukların zihninde yer edinen doğru olumlama cümlelerinin faydaları, çocuk kendi kendine yettiği zamanlarda ortaya çıkacaktır. İşte o zaman kavramların gücü, çocuğun duygu, düşünce ve davranışlarını yönlendirecek, annesi gibi dış dünyaya karşı olumlu bir pencere ile bakabilmesini sağlayacaktır.

Annesinin üzerinde durduğu, başarılamayacak konular yerine, başarılamayacak konular olmadığı bilinci, artık çocuğa geçmiş olacaktır. Kendi kendisinin, yetilerinin, yeteneklerinin farkına varan çocuk ise başarılı olamadığı konularla oyalanmak yerine başarılı olduğu konulara yönelerek adım atacaktır.

“Ben ilgili bir anneyim. Kendimi sürekli geliştiriyor ve bunu çocuğumla uyguluyor olmanın mutluluğunu yaşıyorum.” Annede başlayan ilk olumlamalar, “Çocuğum ne kadar yaramaz olursa olsun sahip olduğu yetenek ve başarılarıyla gurur duyuyorum.” Şeklinde devam edecektir. Ardından annenin çocuğuna yansıttığı bu olumlamaların tohumları, çocuklara da pozitif bakış açısı kazandıracaktır. Bu ise mutlu bir anne-çocuk ilişkisi doğurup, kopmaz bir bağ oluşturacaktır.

Olumlamaların, güven ve umut kaynağı olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz.  Böylece güven ve umudun  bireye sağlıklı bir özgüven aşıladığını unutmamalıyız. Özgüveni gelişmiş anne ve çocuklarda ise başarı ve mutluluk kaçınılmaz bir son olacaktır.

Olumlamaya örnekler verecek olursak:

  • Ben yararlı ve sevgi dolu bir anneyim.
  • Ben iyi bir dinleyiciyim.
  • Benim harika bir zihin gücüm var.
  • Ben yaratıcı ve çözüm üretebilen bir zekaya sahibim.
  • Eminim ki ben bunu yapabilirim.
  • Kendime inanıyorum.
  • Benim için kitap okumak, ders çalışmak, sorumluluklarımı yerine getirmek, vs. çok kolaydır, başarabilirim.
  • Ben böyle bir çocuğa (böyle bir anneye) sahip olduğum için çok şanslıyım.
  • Hayatımı çok seviyorum.
  • İyi şeyler yapmak, yardım etmek bana her zaman iyi gelir.
  • Ben sağlıklı ve güçlüyüm.
  • Her gün, her şekilde daha iyiye gidiyorum.
  • Kendimi sakin ve rahat hissediyorum.