Gün boyunca, işlerimizi bitirmek için veya takip ettiğimiz dizinin bir bölümünü daha bitirmek için daha fazla zaman gerektiğinde, hepimiz daha fazla saat isteriz. Ama her günümüz için 24 saat tahsis edilmiştir. Peki, neden? Bu oldukça keyfi bir kararmış gibi gelir bazen değil mi?
24 sayısı, bazı tarihi önemler taşıyor. İlk olarak Antik Mısırlılar 24 saat düşüncesini başlattılar. Zamanı üç kısma ayırdılar: 10 saat güneş saati, 12 saat gece saati ve iki saat alacakaranlık saati, biri gün başında ve biri sonunda.
12 saatlik gece, "Decan" adlı yıldızların hareketi tarafından dikte edilirdi. Toplam 36 Dekan vardı ve her biri bir haftayı temsil eder (Mısırlıların yıllık takviminde 360 hafta vardır). Yaz boyunca 12 Dekan her gece gökyüzünden eşit aralıklarla geçerdi. Yeni bir Dekan yükseldiğinde, bu yeni bir saatin başlangıcını işaret ederdi.
Yılın geri kalanında zaman takibi epey zordu. Yaz gündüzleri kış gündüzlerinden daha uzun olduğundan ve gündüz uzunlukları yıl boyunca değiştiği için saatlerin süresi de değişmek zorundaydı. Bununla birlikte, milattan önce 1500 de güneş saatine göre, saatlerin ne kadar sürdüğüne bakılmaksızın gündüz ve gece saatlerini ayırmak için 12 kısma bölünmüştü.
Sonunda, Yunan gökbilimci Hipparchus, 12 eşit aralıklarla bölünmüş gündüzü ve gecenin 12 eşit aralıklı saatlerini ölçmek için ekinoksları kullandı.
İşte, 24 saatlik günler.
