Öğrencilerde Alışkanlık Kazanma Süreci

Öğrencilerde Alışkanlık Kazanma Süreci

Öğrenme sürecini sadece zihinsel bir süreç olarak görmemeliyiz. Yeni şeyler öğrenmenin duygusal yönleri de ihmal edilmemeli. İlgi ve motivasyon da öğrenme sürecinde göz ardı edilememesi gereken kavramlardandır. 

Öğrenme, öğrenciler tarafından gerekli, anlaşılır ve kabul edilecek şekilde düzenlenen bir süreç olmalıdır. Öğrencilerimiz genelde onlardan neler beklediğimizi bilmediklerinde ve bu hedefleri başardıklarında kazanacakları olumlu sonuçlar hakkında fikir sahibi olmadığında, başarılı olmak için bir çaba sarf etmezler. Hatta başarılı olduklarında bile elde ettikleri kazanımları ursamayabilirler.

Bir davranış veya hareketi alışkanlığa dönüştürmek istiyorsak, sadece bu işi sürekli tekrarlanmak yetmez. Hedeflerin ve düşünsel değerlerinin iyi bir şekilde özümsenmesi alışkanlık gerekir. Herhangi bir amacı veya hedefi olmayan bir çalışma alışkanlığa dönüşemez. Buna öğrenme sürecinde çok dikkat edilmelidir. Bununla beraber yalnızca ilham verici, etkileyici örnekler de tek başına alışkanlık kazandırmada yeterli olmayabilir. Esasen, özümüzde saklı olan yaratıcılık gücünü ortaya çıkaramıyorsak hiçbir alışkanlık geliştiremeyiz.

Bir eğitmenin temel görevi öğrencilerinin özünde var olan yaratıcılık değerlerinin ortaya çıkmasını sağlamaktır. Bu değerler belli bir bakış açısıyla ortaya çıkan doğru, iyi ve güzel olarak isimlendirdiğimiz değerlerdir. Tüm bunlar yaratıcının biz canlılar üzerindeki yansımasıdır. En etkili motivasyon elbette ki budur. Bu sebeplerden dolayı da öğretmenin ortaya çıkmasını sağladığı heves ve coşku gibi hisler, onun öğrencisine verebileceği en önemli armağandır.

Amacımız düşünsel ve ahlaki alışkanlıklar edinecek olan öğrencilerimizi geliştirmektir. Önemli olan şu ki, bunun gerçekleşebilmesi için seçeceğimiz yöntemde öğrenci mutlaka aktif olmalı. İşte bu noktada, öğretmenlerin derse ilgisi olmayan öğrencilere niçin kitap okutturduğu konusunda fikir sahibi olmaktayız. Öğretmen, bir model öne sürebilir, öğrencileri çalışmaları konusunda teşvik edebilir ve onları bu çalışmaları uygulama sırasında eğitebilir. Fakat bu süreci iyi bir şekilde sonuçlandırıp en yüksek faydayı elde etmek isteyen öğrenci bu adımları ve çalışmaları kendi kendine uygulamalıdır.

En güzel metotlardan biri ise öğrencinin aktif olarak katılımını sağlamak ve bunları düzenli olarak kaydetmektir. Kısacası, öğretmenin görevi zihinsel birtakım durumlar oluşturmak ve öğrencinin özünde var olan yaratıcılığı canlandırmaktır. Bu bakımdan usta bir sanatçının çırağına bir şey öğretmesi gibi öğretmen de öğrencisini eğitir, geliştirir.