Sosyal Medya İle Öğrenmek Çok Kolay..!

Günümüz internet çağında sosyal medya artık bütün öğrenci ve öğretmenleri kapsamı içerisine almış durumda. Sosyal medya üzerinde bilgi paylaşımı ve etkileşimi diğer iletişim araçlarına oranla çok daha hızlı ve doğrudan sonuçlar vermesi açısından bilgi kaynakları arasında birinci sırada yer almaktadır.

Eğitimcilerin tartıştıkları konu ise teknolojik gelişmelerin eğitim amaçlı kullanılıp kullanılamayacağı olmaktadır. Acaba sosyal medya bir eğitim hazinesine dönüştürülebilir mi?

Dünyanın bir çok bölgesinde teknolojik araçların ve özellikle sosyal medyanın eğitim faaliyetleri içerisinde kullanıldığı bilinmektedir. Fransa’da küçük öğrenciler harfleri Twitter üzerinde öğrenmektedirler. Güney Kore’de hemen hemen bütün öğrencilerin Skype hesapları bulunmakta ve uygulama üzerinden İngilizcelerini geliştirmek için Dünyaya bağlanmakta ve arkadaşlar edinmektedirler.

Özel eğitimin günümüzde giderek önem kazanması ve eğitim faaliyetlerinin başında gelmesi ile teknoloji de eğitim dünyasının içerisine girmiş bulunmaktadır. Kalem ve kağıdın bir kenara bırakıldığı, öğrencilerin akıllı tahta, tablet ve bilgisayarlar üzerinden eğlenerek öğrenmeleri çağın gerekleri ile doğru orantılı olarak kaçınılmaz sondur. Kolejlerin bu değişime daha hızlı ayak uydurdukları ise yadsınamaz bir gerçekliktir.

Bugünkü makalemizin kahramanı bir öğretmen: Jean Roch Masson. Öğretmen Masson Twitter’ı okuma yazma öğretmek için kullanan ilk öğretmen. Öğrencilerine el yazısını bıraktırmadan farklı bir motivasyonla harfleri ve kelimeleri öğreten Masson; sınıf içerisinde Twtter’in inanılmaz bir motivasyon oluşturduğunu dile getiriyor.

Masson internetin zararlı ve yararsız sonuçlarından öğrencilerini korumak için onlara farklı bir sistem üzerinden kullanıcı adı ve şifreler vererek sisteminin kontrolünü sağlıyor.

Skype’la İngilizce Öğrenen Güney Koreli Öğrenciler
Koreli Öğrenciler ise haftada bir gün, dünyanın farklı yerlerindeki öğrencilerle sosyal medya araçları ile konuşup, sohbet ediyor. Son teknolojiyi dil öğrenmek için kullanıyorlar.

Seul yakınlarında bulunan bu okul British Council’in müfredatına katılıyor. Bu uluslararası program, dünyanın farklı ülkelerinden öğrencileri bir araya getirip bu yeni teknoloji sayesinde öğrencilerin İngilizce yetilerini geliştiriyor.

İngilizce Öğretmeni olan Jeongyeon Hwang: ‘‘Bazı öğrenciler uluslararası arkadaşları ile konuşabilmeyi hayal bile edemezdi. Şimdi teknoloji sayesinde öğrenciler İngilizce öğrenme konusunda daha rekabetçi oldu’‘ diyor.

Skype ve diğer sosyal medya programlarını kullanan sınıfların fotoğraf paylaşmak için Facebook hesapları dahi var. Tabi sıkı bir şekilde denetleniyor.

İngilizce derslerinde Koreli öğrencilerin sözlük kullanmaları yasak. Fakat öğrenciler bu derslerde, daha iyi bir konuşma hazırlayıp bağlantı kurulan sınıfa göndermek için cep telefonlarını sözlük olarak kullanabiliyor.

Vine ve Instagram’ı kullanarak İngiliz Edebiyatı Öğrenmek
Öğrenciler kısa süreli videolarla en sevdikleri şiir veya edebiyat eserlerini kaydediyorlar ve sitelere yükleyerek öğretmenlerin ve bütün kullanıcıların beğenisine ve oylarına sunuyorlar. Bunu yaparken hem eğleniyor, hem de daha hızlı öğreniyorlar.

Kısa zamanda takipçilerini arttıran Sabrina Barton: ‘‘Sınıfta Vine videoları yapmayı seviyorum çünkü dersi elle tutulur bir hale getirip onu daha iyi anlamamızı sağlıyor” diyor. Artık hiç bir öğrenci kitapları kendi kendisine okuyarak bir kenara bırakmıyor. Okuma faaliyetlerini daha interaktif mecralara taşıyarak bir birleri ile paylaşıyorlar.

Artık eğitim dersi dinleyerek, bilgileri öğrenmek ve iş dünyasına girmek gibi basit bir çizgide değil. Teknoloji ve sosyal medya uygulamalarını kullanarak, öğrenmeyi güncel ve zevkli hale getirmek. Artık bütün mesele bu.