Doğu'dan Uzakta

Lübnan asıllı Fransız yazar Amin Maalouf okuyucularının karşısına mükemmel bir eve dönüş hikayesiyle çıkıyor. Tarihin ve kaderin acımasız yüzünü bütün gerçekliğiyle yaşamış ve terk ettikleri yurtlarına dönmek üzere olan bir grup arkadaşın hikayesinin anlatıldığı Doğu’dan Uzakta, aslında bir yüzleşmenin sonucu olarak ortaya çıkıyor ve akıcılığı ile okuyucusunu büyülemeyi başarıyor.

Gençlik çağlarını hep birlikte yaşamış, birlikte gülüp birlikte hüzünlenmiş ve yaşanan iç savaş sonrası yurtlarından koparılmış olan bir grup arkadaş, eski arkadaşlarının cenazeleri için tekrar ülkelerine geri dönerler. Amin Maalouf her zamanki gibi en iyi bildiği işi yapıyor: Doğu’yu dışardan değil içeriden anlatıyor. Lübnan’da yaşanan iç savaşın sıkıntı ve sorunlarını, Ortadoğu Dünyası’nın uzun yıllardır yaşadıkları sorunları mükemmel bir dil ve üslup ile anlatıyor. Toplumsal sorunlara yönelik çarpıcı gözlemlerin yer aldığı roman birçok farklı edebi çeşidi sayfalarında taşıyor.

Roman satırlarını Simone Weil’e ait bir söz ile açıyor: “Kaba kuvvetle ilişkiye maruz bırakılan her şey alçalır. Darbeyi indiren de darbeyi yiyen de aynı kirlenmeyi yaşar.’’ Bu söz aslında romanın da özeti şeklinde. Naim, Albert, Ramiz, Ramzi, Semiramis, Murad, Tania, Adam ve Dolares.

Adam ile başlayan hikaye sizi de bu arkadaş grubunun içine katacaktır. Kolejiniseç Kolej Tercih Platformu olarak iyi okumalar ve mutlu bir hafta sonu dileriz.